Yazılar

Ayak Mantarı

Tıbbi adıyla tinea pedis, cilt hastalıkları uzmanına en sık başvurulan hastalıklardan biridir. Toplumda yaklaşık %50 oranında yani oldukça sık görülmektedir. En çok yetişkin erkeklerde görülmektedir. Ayak mantarı bulaşıcı bir hastalıktır. En sık rastlanan etkenleri Tricophyton ve Epidermophyton adı verilen bulaşıcı mikroorganizmalardır. Ayak parmak aralarında kaşıntı, sulantı, kepeklenme, çatlaklar veya beyazlaşmalar şeklinde kendini gösterir. Ayakta kötü kokuya sebep olabilir. Ayakların uzun süre havasız ve nemli kalması, yıkandıktan sonra iyi kurulanmaması veya aşırı terlemesi mantarın yerleşip hastalık yapmasını sağlayan en önemli etkenlerdendir.

Ayak mantarı nasıl bulaşmaktadır?

Ortak kullanılan terlik, ayakkabı, havlu gibi kişisel eşyalardan, havuzlardan, duşlardan, hamam ve kaplıcalardan, tuvaletlerden, hijyene dikkat edilmediğinde kuaförlerde pedikür sırasında bulaşabilir.
Ayak mantarı çeşitli formlarda karşımıza çıkar: En sık olarak küçük parmak arasında kaşıntı, sulantı, kepeklenme, çatlaklar şeklinde görülür ve mantar hastalığı zamanla tüm parmak aralarına yayılabilir. Ayak tabanında ve ayak yan kısımlarında kuruluk, kepeklenme, deride kalınlaşma şeklinde karşımıza çıkabilir. Bu tipinde kaşıntı olmayabilir. Mantar hastalığı ayak tabanında şiddetli kaşıntılı su kabarcıkları şeklinde de görülebilir. Ayaklarda görülen mantar hastalığının her üç türü de yani parmak arasında sulantı, çatlaklar, ayak tabanında kuruluk veya su kabarcıklarıyla giden türleri de bulaşıcıdır ve özellikle nemli ortamı sever.

Ayak mantarı tedavi edilmezse, deride oluşan yarık ve çatlaklardan bakteriler deriden içeriye girerek, ayakta ve daha da yukarıya ilerleyerek bacakta yumuşak doku enfeksiyonuna sebep olabilir. Yani bacakta şişme, kızarıklık, ağrı görülebilir ve bu durum yüksek doz antibiyotik tedavisini gerektirir. Mantar hastalığı tedavi edilmezse, bir süre sonra tırnaklara yayılarak tırnaklarda şekil bozukluğuna yol açabilir, bu da hem estetik açıdan kötü bir görüntüye sebep olur, hem de zamanla ağrı, kapalı ayakkabı giyememe ile sonuçlanabilir. Bazen kasığa da bulaşma görülebilmektedir, bu durumda kasıkta kaşıntı, kızarıklık ve kepeklenme olmaktadır.
Teşhis koyarken deriden ve tırnaktan basit bir kazıntı alınarak mikroskopta incelenir ve tipik mantar elemanlarının görülmesiyle tanı konur.

Ayak mantarının tedavisinde dışarıdan sürme şeklinde uygulanan ilaçlar kullanılır, bunlar krem veya sprey şeklinde olabilir, bazı durumlarda özel ayak banyoları tedaviye eklenebilir. Eğer tırnakta da mantar tespit edilmişse hap veya tırnak cilası şeklindeki ilaçlara başvurmak gerekir. Tırnak mantarı tedavisi daha da önemlidir, şöyle ki, eğer tırnaktaki mantarı yok edemezsek, ayak mantarı devamlı tekrarlayacaktır. Dolaşım bozukluğu ve özellikle şeker hastalığı olan kişilerde buna yönelik tedavilerin yapılması da tedavi başarısını etkileyecektir.

Bunun dışında koruyucu bazı önlemlerin de mutlaka alınması gerekir. Kişinin her gittiği yere kendi terliğini götürmesi, ayakları yıkadıktan veya abdest aldıktan sonra ayak parmak aralarının kağıt havluyla kurulanması, ayakların devamlı kuru tutulması, tırnakların zedelenmemesi gerekmektedir. Sentetik yerine pamuklu çoraplar giyilmesi, yazın hava aldıran açık ayakkabı ve terlikler tercih edilmesi önerilir. Ayakkabıların içi, dışı deri olanları tercih edilmeli ve ayakkabılar günlük olarak değiştirilmelidir, ayağın teri nedeniyle içi ıslanan ayakkabı kuruyana kadar tekrar giyilmemelidir.
Aile içi bulaşma çok sık görüldüğü için benim önerim, mantar hastalığının tekrarlamaması için ailedeki tüm fertlerin de mantar açısından değerlendirilmesi olacaktır.