Deri insan vücudunu dış ortamdan ayıran güçlü, esnek ve koruyucu bir örtü görevi görür, 1.5-2 m² alanıyla en geniş ve 4-5 kg. ağırlığı ile en ağır organımızdır. Deri kişinin kendisiyle ilgili imajı için ve başkalarıyla iletişimi için önemlidir. Derinin görünümü, rengi, yumuşaklığı kişinin çekiciliğini sağlamada önemli faktörlerdir. Bunun yanında derinin birçok görevi vardır: Deri dış ortamdan vücudumuza zararlı maddelerin girişini önler. Deri üzerindeki yararlı mikroplardan oluşan örtü, diğer zararlı mikroplardan korunmamızı sağlar. Derinin ürettiği yağ, bazı mikroplar için toksik olduğu ve deriyi dış faktörlere karşı koruduğu için önemlidir. Deriye renk veren hücreler ise cildimizi ve iç organlarımızı güneşin zararlı etkisinden korumaktadır. Deri en önemli duyu organıdır, sıcak, soğuk ve ağrı duyusunu hissetmemizi ve kendimizi korumamızı sağlar. Ayrıca dokunmanın ve dokunulmanın hazzını bize yaşatır.

Derimiz terleme yoluyla vücudun sıcak-soğuk dengesini sağlar. Derimizin alt tabakasındaki yağ dokusu sayesinde hem enerji depolanır, hem de soğuğa karşı korunma sağlanır. Peki böyle kıymetli bir organımızın sağlığını korumak için neler yapmamız gerekir?

1-Günlük olarak temizleyici ve nemlendirici kullanmak: Yüz için cilt yapısına uygun bir temizleyici kullanılması ve ardından su bazlı nemlendirici kullanılması önerilmektedir. Vücut için ise cildi kurutan sabunlar ve deterjan içeren temizleyicilerle temizlememek gerekir. Banyoda ılık su kullanılmalı, sıcak ve soğuk sudan kaçınılmalıdır. Her banyoda sadece bir kez köpükle temizlik yapılmalı ve günde bir kereden fazla köpüklü banyo yapılmamalıdır. Banyoda 15 dakikadan fazla kalınmamalı ve duştan sonra vücudu nazikçe, tamponlayarak kurulamalıdır. Banyodan sonra özellikle kış aylarında, vücut için özel nemlendiriciler kullanılmalıdır.

2-Güneşten koruyucu kullanmak: Güneşin cildimiz üzerinde bir çok olumsuz etkisi vardır. Güneş yanıkları, güneş allerjileri, kahverengi lekelerin oluşması, kırışıkların artması, benlerde sayıca artış ve yapılarında bozulma, deri kanseri, deride bağışıklık sisteminin baskılanması ve mikrobik hastalıklara yatkınlık şeklinde görülür. Özellikle yüz ve ellerde güneş hasarına uğramış deride incelme, kırışıklıklar, kahverengi lekeler, pürüzlü görünüm, gevşeklik, sarımsı renk değişikliği, çillenmeler ve kılcal damarlarda belirginleşme görülmektedir. Bunlardan korunmak için direkt güneş ışığına maruz kalmamak, koruyucu elbise, şapka, gözlük kullanmak ve düzenli aralıklarla güneşten koruyucu uygulamak gerekmektedir.

3-Sigara içmemek: Sigaranın ciltte yaptığı hasarlar, erken yaşta oluşan kırışıklıklar, soluk-kül rengi görünüm, düzensiz sarı lekelenmeler şeklindedir. Saçlarda erken beyazlaşma, saç dökülmesi görülebilir. Ayrıca dudaklarda ve ağız içinde kanserler görülebilir. Sigara içen kadınların ciltleri, sigara içen erkeklere göre daha çok ve erken kırışmakta, açık tenli olanlar, koyu renklilere göre daha çok etkilenmektedir. Sigara içme süresi ve kullanım sıklığı da kırışıklık oluşumunda etkilidir. Özellikle güneşe maruz kalma, sigara içimiyle birleştiğinde risk artmaktadır. Sigara deride nemin ve kollajenin azalmasına, elastik liflerin yapısının bozulmasına yol açar. Kronik sigara kullanımı kılcal damarlarda kan akışını da azaltarak derinin beslenmesini bozar.

4-Beslenmemize dikkat etmek: Antioksidan içerikli beslenme ve glisemik indeksi düşük gıdalar cilt sağlığı açısından çok önemlidir. Günde 1.5-2 litre su tüketmek cildimizin kendini yenilemesi ve toksinlerin uzaklaştırılması açısından gereklidir.

5-Egzersiz: Spor yapmak, deriye kan akımını arttırdığı için cilt sağlığını korumak için önerilen bir aktivitedir.

6-Mutlu ve huzurlu bir yaşam: İş hayatı, aile hayatı, sosyal ilişkiler, karakter ve huy özellikleri, alışkanlıklar da sağlığımızın her alanına olduğu gibi cildimize de etki eden önemli faktörlerdendir.

7-Cilt hastalıkları ve cilt sorunları için dermatoloji uzmanına başvurmak: Dermatoloji uzmanları cilt, saç ve tırnak sorunlarıyla