Kadınlarda yanaklar, alın, çene, burun ve dudak üstünde görülen kahverengi lekelere tıp dilinde kloazma adı verilmektedir. Gebelik, doğum kontrol hapı kullanımı, ailesel faktörler veya güneşlenme nedeniyle ortaya çıkabilen bu lekeler, bazen herhangi bir sebep olmadan da görülebilir.
Yüzünde lekeyle gelen bir hasta Wood ışığı ve dermatoskop ile muayene edilerek lekenin derinliği saptanır. Üst katmanlarda yerleşmiş lekelerin tedavisi daha kolaydır. Tedavide kremler, maskeler ve eczanede hazırlatılan özel karışımlar önerilir, çok koyu renkli lekelerde peeling (cilt soyma) tedavisi de eklenir. Derinin alt katmanlarından kaynaklanan lekelerde ise tedaviye direkt olarak peeling ile başlanır. Kimyasal peeling içerikleri çok çeşitlidir, hasta için en uygun tedavi seçilir. Bu işlemlerde lekeyi daha da koyulaştırmamak için yüksek dozlara çıkılmaması gerekir. Lazer tedavileri de renk açmada kullanılmaktadır.
Güneşten korunma ise en önemli faktördür. Geniş kenarlı şapka ve gözlük kullanılmalı, saat 11.00-16.00 arası güneşe çıkılmamalıdır. Yüz bölgesi için en az 1 çay kaşığı miktarda güneşten koruyucu kullanılmalı, 3 saatte bir yeniden uygulanmalı, deniz veya havuz sonrası tekrarlanmalıdır.
Bir deri hastalıkları uzmanı olarak şunu belirtmek gerekir ki, lekeler tedavilerle tamamen geçse de, daha sonra az ya da çok tekrar belirebilirler. Bu nedenle leke şikayetiyle gelen kişilerin beklentilerini gerçekçi bir düzeye çekmek, doğruları açıklamak hastanın sonradan hayal kırıklığı yaşamasını engelleyecektir.
Cilt problemleri ümit tacirliğine açık bir alan olduğundan dolayı, hastalar çeşitli yerlerden duydukları uygulamaları deneyebilmektedirler. Ortaya çıkan yan etkiler sonradan dermatologların bile başa çıkmakta zorlandığı komplikasyonlar haline gelebilmektedir.