Lazer epilasyon uzun yıllardan beri Türkiye’de uygulanan ve bir çok kadın ve erkeğin yaşam standardını arttırmış olan bir uygulamadır. Özellikle kadınlarda istenmeyen tüyler psikolojik anlamda moral bozucu, kendine güveni azaltıcı ve yok edilmesi zaman kaybettirici olduğundan dolayı, kişinin hayatında olumsuz bir yer kaplamaktadır.
İlk defa 1965 yılında keşfedilen lazer teknolojisi, zamanla tüm tıp branşlarında olduğu gibi, dermatolojide de hakettiği yeri almıştır. Lazer epilasyon dermatolojide Alexandrite, Nd:YAG, Diod türü lazerlerle uygulanmaktadır. Kullanılan lazer türüne göre %60 ila 90 arasında başarı elde edilmektedir. Hormonal açıdan problemi olan kişilerde, tedaviyle beraber uygulandığında daha iyi sonuç vermektedir.
Lazer epilasyonla ilgili birtakım yanlış bilinenler, korkular ve tedirginlikler vardır. Zaman zaman hastalarımdan da bu konuyla ilgili sorular geldiği için, bu hafta okurlarımızı bir uzman doktor olarak lazer epilasyona dair aydınlatmak istedim.
Lazer epilasyon kanser yapar: Lazer aleti güçlendirilmiş bir ışın kaynağıdır, belirli bir dalga boyunda bir ışık demeti yayar. Bu ışık demeti, seçici olarak sadece hedef doku tarafından yani kıl ve kıl kökü tarafından emilir. Hedef dokunun sıcaklığını arttırarak, yani kıl ve kıl kökünü yakarak etki eder. Lazer aleti röntgen cihazları ve bilgisayarlı tomografi gibi zararlı radyasyon yaymadığı için kansere yol açmaz. Lazerin fiziksel özellikleri çok iyi bilindiği için, bu özellikleriyle kansere yol açması imkansızdır.
Lazer epilasyon yaptıranlar ileride kanser olurlarsa kemoterapi yaptıramazlar: Lazer epilasyonda sağlam dokulara zarar gelmediği için ve bağışıklık sistemi üzerine herhangi bir etkisi olmadığından dolayı kanser ve kanser tedavileriyle lazerin hiçbir bağlantısı yoktur.
Kıllarımız gerekli oldukları için yaratılmıştır, onları yok etmek ileride sorunlara yol açabilir: Kıllar ırksal faktörlere, genetik faktörlere ve metabolik faktörlere bağlı olarak çıkmaktadır. Bazı ırklarda örneğin Asyalılarda çok fazla kıl olurken, Avrupalılarda sarı ve çok ince kıllar bulunmaktadır. Japon ırkında ise neredeyse hiç kıl yoktur. Kılların az ya da çok olması insanlarda sağlık sorunlarına yol açmamaktadır. Her insanda mide, karaciğer, böbrek, akciğer gibi organlar bulunmaktadır, bunlar hayatın devamlılığını sağlarlar, ancak her insanda kıl olmayabilir, bu da herhangi bir sağlık sorununa yol açmaz.
Lazer epilasyon kısırlık yapar: Lazer epilasyonun yumurtalıklara zarar vererek kısırlığa yol açtığı söylentileri dolaşmaktadır. Lazer ışığı sadece hedef doku yani kıl ve kıl kökü tarafından emilir, bu nedenle en fazla 4 mm. derinliğe ulaşabilir. Yumurtalıkların yerleştiği bölgedeki derinliğe inebilmesi imkansızdır. Çünkü yumurtalıklar anatomik olarak deri, deri altı yağ dokusu, karın kası, karın kasının bağ dokusu ve bağırsaklar gibi kalın bir duvarın arkasında yerleşmiş bulunmaktadır. Ayrıca bir uzman hekim olarak şunu söylemeliyim ki; lazer epilasyon sonrasında sağlıklı çocukları olan çok sayıda hastam var. Lazer epilasyon tam tersine, kadının özgüvenini arttırarak, kendini daha alımlı ve çekici hissetmesine ve bu şekilde doğurganlığının artmasına da yol açıyor olabilir.
Lazer epilasyon sadece doktor kontrolünde yapılması gereken tıbbi bir uygulamadır. Güzellik salonları, güzellik merkezleri, el-ayak bakım merkezleri, kuaför gibi yerlerin lazer uygulama ruhsatı yoktur ve yürürlükteki yasalara göre lazer epilasyon kullanmaları yasaktır. Lazer epilasyonu mutlaka doktorun hastayı bizzat görerek, işlem yaptığı merkezlerde ve muayenehanelerde yaptırmanızı öneririm.